Önümde bembeyaz bir sayfa…
Geçmiş hataların karanlığından uzak…
Afları yapılmış, tövbeleri dile gelmiş…
Temizlenmiş, arınmış, duru, ümit ve bereket dolu…
Yaprağın yeşili, gökyüzünün mavisi gibi huzurlu…
Yaşamak bir kelebeğin peşinde koşmak kadar heyecanlı…
Hatırladığım yüzler, unuttuğum anlar yarınımın inşası…
Bugünün aklı ile düne bakınca, yaşanan her olay bir sonra yaşanacak olayın habercisiymiş meğer…
Ölenler, doğanlar; gelenler, gidenler ve hatta esen rüzgâr ya da yolumuzu kesen bir sokak kedisi dahi, bizim bile farkında olmadığımız bizim ile ilgili sırlar veriyormuş bize…
O yüzden diyorum ki geçmişte bilerek ya da bilmeyerek, üzdüğüm her kim varsa… Tek tek ve ayrım yapmadan hepinizden özür dilerim… Bilinçli ya da bilinçsiz müdahil olduğum yaşamlarınızda evrenin bizi aşan o muhteşem matematiksel hesabında, sizlerin yaşamınızda olmam gerekiyormuş ve geçmişte bilerek ya da bilmeyerek, üzülmemi sağlayan her kim varsa, tek tek ve ayrım yapmadan diyorum ki ”hepiniz iyi ki var oldunuz”…
Şimdi biliyorum ki evrenin bizi aşan o muhteşem matematiksel hesabında, sizlerin de benim yaşamımda olmanız gerekiyormuş… Sizler olmasaydınız ruhumun derinliğini, varlığımın kıymetini, kul olmanın asaletini, hayata geliş amacımı anlamam ve kendi hikâyemi yazmam imkânsızdı…
Çünkü;
Öğrendim ki gelecek lotus çiçeğiymiş… Şifası kendi içinde saklı…
Sevmek ise dokunmadan önce gönülde hissetmek; sevdiğinde kimsenin göremediği, özü görebilmekmiş…
Dostluk dediğin eksiği görmek değil eksikler ile tamamlanabilmekmiş…
Hayat mı? Ayrılık ateşi ile yanıp, dert ile sönüp ve küllerinden defalarca yeniden doğmakmış…
Zenginlik, çok kazanmaktan öte kazandığını sağlıkla harcayabilmekmiş…
Yaşamak, sonsuz teslimiyet ile kendini güvende hissetmekmiş…
Şimdi hissediyorum…
Hayatın sıcacık nefesi koruyup, kollamak ister gibi sarmış ruhumu…
Artık tüm güzelliklere açık kapım…
Zihin temiz, yürek temiz, ruh temiz…